SAVAŞA HAYIR
Ekim 2023'te Filistin'de yaşanan olaylar, İsrail'in Filistin topraklarındaki uzun süredir devam eden zulmünün ve insan hakları ihlallerinin bir kez daha acı bir hatırlatıcısı oldu. Bu tarih, hem tarih boyunca hem de son yıllarda Filistinlilere yönelik işlenen insanlık suçlarına dikkat çekmek için bir fırsat sunuyor.
Filistin toprakları, yıllardır süren İsrail işgali altındadır. 1967 Altı Gün Savaşı'ndan bu yana İsrail, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi'ni kontrol altında tutuyor. Bu işgal sırasında, Filistinliler topraklarından zorla sürüldü, evleri yıkıldı, tarlalarına el konuldu ve temel insan hakları ellerinden alındı. Ekim 2023'te yaşanan olaylar, bu zulmün devam ettiğini gösteriyor.
İsrail, Gazze Şeridi'nde uzun süredir devam eden ablukayı sürdürüyor. Bu abluka, Gazze sakinlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamalarını engelliyor. İnsanlar açlıkla, su kıtlığıyla ve temel sağlık hizmetlerine erişimde zorluklarla karşı karşıya. Ayrıca, Gazze'de yaşayan insanlar, İsrail'in hava saldırılarına ve askeri operasyonlarına maruz kalıyor, bu da her seferinde masum sivillerin hayatına mal oluyor.
İsrail, Filistin topraklarında yüzlerce yerleşim birimi inşa ediyor. Bu yerleşim birimleri, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde inşa ediliyor ve Filistinlilere ait arazilere el konuluyor. Bu, Filistinlilere ait toprakların İsrail tarafından yasa dışı bir şekilde işgal edildiği bir başka insanlık suçu örneğidir.
Ayrıca, Filistinli çocuklar İsrail askerleri tarafından tutuklanıyor ve sıklıkla kötü muameleye tabi tutuluyor. Bu durum, uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri ile tamamen çelişmektedir.
Mülteci sorunu da hala devam etmektedir. 1948 Arap-İsrail Savaşı ve sonrasında yaşanan büyük mülteci krizi, milyonlarca Filistinliyi evlerinden sürdü. Bu mülteciler, hala geri dönme haklarını talep etmekte ve bu haklar genellikle reddedilmektedir.
İsrail'in Filistinlilere yönelik bu insanlık suçları, uluslararası toplumun dikkatini çekmeli ve ciddi bir şekilde ele alınmalıdır. Uluslararası hukuk ve insan hakları normlarına saygı göstermeyen bu eylemler, barış ve istikrarın önündeki en büyük engellerden birini oluşturuyor.
Dünya topluluğu, Filistin-İsrail çatışmasının sona erdirilmesi ve Filistinlilerin temel insan haklarına saygı gösterilmesi için daha fazla adım atmaya çağrılıyor. Barış, ancak adil bir çözüm ve insan haklarına saygıyla mümkün olabilir. İsrail hükümeti, Filistinlilerin haklarına saygı göstermek ve uluslararası toplumla işbirliği yapmak zorundadır. Tüm tarafların, barış ve adil bir çözüm yolunda işbirliği yapma zamanıdır.